NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
وَأَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
قَالَا
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
يُونُسُ بْنُ
يَزِيدَ عَنْ
ابْنِ
شِهَابٍ قَالَ
حَدَّثَنِي
أَنَسٌ قَالَ
كَانَ خَاتَمُ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
مِنْ وَرِقٍ
فَصُّهُ
حَبَشِيٌّ
Enes (r.a); şöyle
demiştir: Rasulullah (s.a.v.)'in yüzüğü gümüşten kaşı da Habeş işi idi.
İzah:
Müslim Libas; Tirmizî,
Libas
Hadisin, Müslim'deki
bir rivayetinin sonunda Efenivia
dimiz'in yüzüğü sağ eline taktığı ve kaşını avucu içine getirdiği belirtilmektedir.
Tirmizî "Bu hadîs
hasen sahiîhtir. Bu vecihten gariptir." demektedir.
Hâdîs-i şerifte,
Rasulullah (s.a.v.)'in yüzüğünün kaşının "Habeşî"' olduğu beyân
edilmektedir. Bu kelimenin birkaç mânâya gelme ihtimali vardır.
1- Yüzüğünün kaşı Habeş
yapısı, yani Habeşlilerin yüzüklerinin kaşı gibidir.
2- Yüzüğün kaşım yapan
usta Habeşli idi.
3- Kaşın taşı Habeş
taşı idi, yani göz boncuğu veya akikden idi. Çünkü bunların ikisinin madeni de
Habeşistan'dan veya Yemen'den geliyordu.
4- Kaşın rengi Habeşî
yani siyahı idi.
Hâdîs'teki
"Habeşî" kelimesini, yukarıdaki vicihlerden ilk. ikisine
3- hamledersek, Aşağıda
gelecek olan rivayetlerle bir çelişki söz konusu olmaz. Çünkü aşağıdaki
rivayette, Efendimiz'in yüzüğünün ve kaşının gümüşten olduğu ifade edilmektedir.
Kaşın gümüşten olup Habeşli bir usta tarafından veya Habeşi usûlüne göre
yapılmış olması mümkündür. "Habeşî kelimesi Habeş taşı, göz boncuğu veva
akik manasına alırsak, aşağıda gelecek olan rivayetle bir çelişki ortaya
çıkmaktadır. O zaman, Rasû-lullah'ın birden fazla yüzüğü olduğunu, birisinin
kaşının gümüşten, öbürününde taş, veya akikten olduğunu söylemek gerekir.
Nitekim Beyhakî'den böyle rivayet edilmiştir.